Düşünmeden oluşmuş ve de hiçbir zaman sorgulanmamış olan tabularına toz kondurmaz.
Bir insan hangi mahallenin düşünce yapısından çıkmışsa hayatı boyunca o düşüncelerinde haklı olduğunu gösterebilecek argümanları arar, aksini söyleyen tüm gerçekliği de filtresinin eleklerinde takılı kalmasını sağlar, kabul etmez.
Örneğin; aya çift şeritli yol yapılacak söylemine inanmak isterken kendisini rahatsız edebilecek gün gibi ortada olan gerçekleri reddeder.
Yalnızca erdem sahibi olanlar insanlar coğrafya kaderdir tespitini yıkıp gerçeklerle yüzleşmeyi göze alır.
Sosyal medya kendi mahallesinden çıkmayan nice insanın ilk kez farklı bir mahalleye gelme deneyimidir.
Daha önce farklı düşüncelerle karşılaşılmadığı için kendi düşüncesinin aksine olan tüm görüşü en ilkel duygularla yorumlar, tahammülsüz davranır.
Belki sokakta bir kadına şiddette bulunulduğunda korkusundan kafasını kaldırmamıştır, fakat sosyal medyanın kendini gizlemesinden güç alarak buluttan bile nem kapar, en hassas konuların azılı savunuculuğuna soyunur.
Düşünmeden oluşmuş ve de hiçbir zaman sorgulanmamış olan tabularına toz kondurmaz.
Anlamaya veya anlatmaya karşı en ufak çabaları olmadığı için küfre, hakarete, iftiraya yönelir.
En milliyetçi insanlar onlardır, en dindar insanlar onlardır, en makul insanlar onlardır, fakat bunların hepsi manşet düzeyindedir, içeriğine bakıldığında aslında savunduğu konularla ilgili ya hiçbir bilgisi olmadığı anlaşılır ya da bilgisinin eksik, çarpık olduğu anlaşılır.
İşte sosyal medyadaki çatışma sebeplerinin bazıları bunlardır.
Farklı mahallenin insanları bir araya gelmiştir, testinin içinde ne varsa dışına da o sızıyordur.